Hayatının en iyi yatırımlarını yap
fair value · 20 million securities worldwide · 50 year history · 10 year estimates · leading business news

2 €'dan başlayarak güvence altına alın
Analyse
Profil
🇬🇧

Birleşik Krallık İthalatlar

Hisse Senedi Fiyatı

71,712 Milyar GBP
Değişim +/-
-1,082 Milyar GBP
Yüzde Değişim
-1,50 %

Mevcut İthalatlar değeri Birleşik Krallık'de 71,712 Milyar GBP’dir. İthalatlar, Birleşik Krallık'de 01.02.2024 tarihinde 72,794 Milyar GBP iken 01.03.2024 tarihinde 71,712 Milyar GBP'ye düştü. 01.03.1955 ile 01.04.2024 arasında ortalama GSYİH, Birleşik Krallık'de 30,67 Milyar GBP’dir. Tüm zamanların en yüksek değeri 01.08.2022 tarihinde 80,61 Milyar GBP ile ulaşıldı, en düşük değer ise 01.06.1955 tarihinde 1,03 Milyar GBP olarak kaydedildi.

Kaynak: Office for National Statistics

İthalatlar

  • 3 Yıl

  • 5 Yıl

  • 10 Yıl

  • 25 Yıl

  • Max

İthalatlar

İthalatlar Tarihçe

TarihDeğer
01.03.202471,712 Milyar GBP
01.02.202472,794 Milyar GBP
01.01.202472,718 Milyar GBP
01.12.202372,273 Milyar GBP
01.11.202374,53 Milyar GBP
01.10.202376,181 Milyar GBP
01.09.202371,41 Milyar GBP
01.08.202374,794 Milyar GBP
01.07.202374,189 Milyar GBP
01.06.202374,926 Milyar GBP
1
2
3
4
5
...
54

İthalatlar ile Benzer Makro Göstergeleri

AdıGüncelÖncekiFrekans
🇬🇧
Altın rezervleri
310,29 Tonnes310,29 TonnesÇeyrek
🇬🇧
Avrupa Birliği Dışı Ticaret Dengesi
-6,86 Milyar GBP-6,97 Milyar GBPAylık
🇬🇧
Cari Hesap
-20,995 Milyar GBP-21,177 Milyar GBPÇeyrek
🇬🇧
Cari Hesap GSYİH'ya
-3,3 % of GDP-3,1 % of GDPYıllık
🇬🇧
Ham petrol üretimi
627 BBL/D/1K675 BBL/D/1KAylık
🇬🇧
İhracatlar
70,122 Milyar GBP70,614 Milyar GBPAylık
🇬🇧
Oto ihracatı
48.567 Units51.898 UnitsAylık
🇬🇧
Sermaye Akışları
-1,195 Milyar GBP7,277 Milyar GBPÇeyrek
🇬🇧
Silah satışları
1,204 Milyar SIPRI TIV1,665 Milyar SIPRI TIVYıllık
🇬🇧
Terörizm Endeksi
2,373 Points3,84 PointsYıllık
🇬🇧
Ticaret Dengesi
-6,75 Milyar GBP-1,098 Milyar GBPAylık
🇬🇧
Ticaret Dengesi
-17,92 Milyar GBP-19,442 Milyar GBPAylık
🇬🇧
Turist Gelişleri
2,93 Milyon. 2,79 Milyon. Aylık
🇬🇧
Turizm gelirleri
2,18 Milyar GBP2,07 Milyar GBPAylık
🇬🇧
Yabancı Doğrudan Yatırımlar
-2,122 Milyar GBP-1,02 Milyar GBPÇeyrek
🇬🇧
Yurtdışı Borçlanma
7,767 Bio. GBP7,572 Bio. GBPÇeyrek

Birleşik Krallık'ın ticareti, mal ve hizmetlerin hem ithalatı hem de ihracatı ile ölçülmektedir. Mal ithalatı, toplam ithalatın %70'inden fazlasını oluşturur ve başlıca ithal edilen mallar arasında gaz, otomobiller, ham petrol, tıbbi ve farmasötik ürünler, rafine yağ, giyim, mekanik güç jeneratörleri (ara mallar) ve çeşitli elektrikli eşyalar (ara mallar) yer alır. Başlıca mal ithalatı yapılan ülkeler arasında Çin, Almanya, Amerika Birleşik Devletleri, Hollanda ve Norveç bulunmaktadır. Hizmetler, toplam ithalatın yaklaşık %30'unu oluşturmakta olup, seyahat, taşımacılık, finansal ve fikri mülkiyet hizmetleri en büyük payı almaktadır.

İthalatlar nedir?

**İthalat: Küresel Ekonomideki Rolü ve Türkiye Ekonomisi Üzerindeki Etkileri** İthalat, bir ülkenin ekonomik canlılığı ve refahı üzerinde büyük bir etki yaratır. Bir ülke, kendi ihtiyaçlarını yerel kaynaklarla karşılayamadığında veya daha uygun maliyetlerle yurtdışından temin edebileceğinde, ithalat yoluna başvurur. Bu süreç, küresel ticaretin ve ekonomik globalleşmenin temel taşlarından biridir. Eulerpool'da, makro ekonomik verileri derinlemesine analiz ederken, ithalatın bir ülkenin ekonomisindeki kritik rolünü anlamak esastır. İthalat, yalnızca malların yurtiçine getirilmesinden ibaret değildir; aynı zamanda hizmetlerin, teknolojinin ve bilginin de ulusal sınırlar ötesine taşınması anlamına gelir. Bir ülkenin ithalat yapmasının başlıca sebeplerinden biri, belirli ürün veya hizmetlerin yurtiçinde üretilememesi ya da yurtdışında daha kalitesi yüksek veya daha ucuz olmasıdır. Örneğin, Türkiye'nin petrol, doğalgaz ve bazı endüstriyel hammaddeler gibi kritik kaynaklarını büyük ölçüde ithal etmesi gerekir. Enerji ithalatı, Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılamak için gereklidir ve bu, ülkenin ekonomik büyümesi ve sanayileşmesi için temel bir faktördür. İthalatın makroekonomik etkileri, ticaret dengesi, döviz kurları, istihdam ve enflasyon gibi kilit ekonomik göstergeler üzerinde kendini gösterir. Ticaret dengesi, bir ülkenin ithalat ve ihracat arasındaki farkı belirler. İthalatın ihracattan fazla olduğu bir durumda, ülke ticaret açığı verir ve bu durum uzun vadede sürdürülebilir olmayabilir, zira döviz rezervlerinin azalmasına neden olabilir. Döviz kurları üzerindeki etkileri ise daha karmaşıktır; aşırı ithalat döviz talebini artırarak yerel para biriminin değer kaybetmesine neden olabilir. Eğer ithalat, üretim sürecinde kullanılacak ara mallar ve hammaddeler gibi ürünleri kapsıyorsa, bu durum üretkenliği ve verimliliği artırabilir. Ancak, tüketim mallarının ithalatı yerel ürünlerle rekabete girerek yerli üreticileri zor durumda bırakabilir. Bu durum, uzun vadede yerli sanayinin gelişimini yavaşlatabilir ve işsizliğin artmasına sebep olabilir. Türkiye özelinde baktığımızda, ithalatın ekonomi üzerindeki etkisini anlamak için belirli sektörlere dikkatlice bakmak gerekir. Türkiye, otomotiv, tekstil, elektronik ve beyaz eşya gibi birçok sektörde önemli bir üretim kapasitesine sahiptir. Bu sektörlerin büyük bir kısmı, üretim süreçlerinde ithal edilen ara mallarına büyük ölçüde bağımlıdır. Örneğin, otomotiv sektörü, yüksek kalitede çelik ve elektronik bileşenler gibi ara mallarını ithal eder. Bu malzemelerin yurtdışından temin edilmesi, yerli üreticilerin dünya pazarında rekabetçi olabilmeleri için hayati öneme sahiptir. Türkiye'nin ithalat portföyü, büyük ölçüde enerji kaynakları ve sanayi mallarına dayanmaktadır. Enerji ithalatı, Türkiye'nin toplam ithalatının önemli bir kısmını oluşturur ve bu durum, döviz rezervleri üzerindeki baskıyı artırır. Enerji fiyatlarının uluslararası piyasalarda dalgalanması, Türkiye ekonomisi üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Yüksek enerji maliyetleri, üretim maliyetlerini artırarak enflasyona yol açabilir. Bu durum, Türkiye'nin büyüme potansiyelini sınırlayabilir ve dış ticaret açığını genişletebilir. İthalatın enflasyon üzerindeki etkisi karmaşıktır. Döviz kuru ile ithalat fiyatları arasındaki ilişki, yerel fiyat seviyesi üzerinde doğrudan etkilidir. Döviz kurunun değer kaybetmesi, ithalat maliyetlerinin artmasına ve dolayısıyla genel fiyat seviyesinin yükselmesine neden olabilir. Bu durum, ithal girdi maliyetlerini artırarak, yerli üreticilerin maliyetlerini etkileyecek ve bu da nihai ürün fiyatlarına yansıyacaktır. Enflasyonist baskılar, merkez bankasının para politikalarını sıkılaştırmasına neden olabilir ve bu da ekonomik büyüme üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir. Türkiye'nin ithalat yapısının bir diğer önemli yönü de, teknoloji ithalatıdır. Yüksek teknoloji ürünlerinin ithalatı, yerli üretim kapasitesini ve verimliliği artırmak için kritik öneme sahiptir. Teknolojik gelişmeler, üretim süreçlerinde verimliliği artırarak maliyetleri düşürebilir ve rekabet gücünü artırabilir. Ancak, teknoloji ithalatı ile ilgili olarak dikkate alınması gereken bir diğer önemli nokta, fikri mülkiyet hakları ve lisans anlaşmalarıdır. Bu anlaşmalar, yerli üreticilerin inovasyon kapasitesini sınırlayabilir ve bağımlılığı artırabilir. İthalatın bir ülkenin ekonomik stratejileri üzerindeki etkisi, hükümet politikaları ve ticaret anlaşmaları ile de şekillenir. Türkiye, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşması kapsamında birçok ürünü gümrüksüz olarak ithal edebilmekte ve bu durum, ticaret hacmini artırmaktadır. Ancak, bu tür ticaret anlaşmaları, yerli üreticiler üzerinde rekabet baskısı yaratabilir ve korumacı politikaların tasarlanmasını gerektirebilir. Türkiye'nin serbest ticaret anlaşmaları ve ikili ticaret anlaşmaları, ithalatı kolaylaştırırken aynı zamanda yerli sanayinin gelişimine yönelik politikaların da düzenlenmesini gerektirir. Sonuç olarak, ithalat, küresel ekonomik entegrasyonun vazgeçilmez bir parçasıdır ve bir ülkenin ekonomik yapısının şekillenmesinde kritik bir rol oynar. Türkiye'nin ithalat yapısı, hem fırsatlar hem de riskler barındırmaktadır. İthalatın ekonomik etkilerini yönetmek için dengeli bir ticaret politikası ve stratejik planlama gerekmektedir. Eulerpool olarak, makro ekonomik verilerin doğru ve kapsamlı bir şekilde analiz edilmesi, bu tür ekonomik süreçlerin daha iyi anlaşılmasını ve daha etkili stratejilerin geliştirilmesini sağlayabilir. İthalatın makroekonomik dinamiklerini anlamak, Türkiye’nin sürdürülebilir ekonomik büyüme ve kalkınma hedeflerine ulaşmasında önemli bir adımdır.