Veri merkezlerinin uzayda kurulmasının fizibilitesini incelemek üzere başlatılan bir Avrupa girişimi, projenin ekonomik olarak uygulanabilir olabileceğini ve aynı zamanda Yapay Zeka (YZ) patlamasını teşvik eden altyapının karbon ayak izini azaltabileceğini ortaya koydu.

Thales Alenia Space, Avrupa Projesinin Koordinatörü, uzayda veri merkezlerinin kullanılmasının veri barındırma ve işleme için daha sürdürülebilir bir çözüm olduğunu doğruladığını Perşembe günü açıkladı. Şirkete göre, proje 2050 yılına kadar milyarlarca Euro'luk bir sermaye getirisi de sağlayabilir.

Veri merkezleri, yapay zeka modellerinin ihtiyaç duyduğu işlem gücünü sağlar, ancak aynı zamanda önemli miktarda enerji ve su tüketir. ChatGPT ve benzeri yapay zeka uygulamalarının yükselişi, teknoloji şirketleri arasında daha fazla veri merkezi inşa etme yarışını tetikledi, bu da potansiyel çevresel etkiler konusunda endişelere yol açtı.

Çalışmanın adı Ascend, yani Avrupa Net Sıfır Emisyon ve Veri Egemenliği için İleri Uzay Bulutu, Avrupa Birliği tarafından finanse edildi ve şirketin açıkladığına göre uzay ve yeryüzü tabanlı veri merkezlerinin çevresel etkilerini karşılaştırdı. Gelecekte şirket, sonuçlarını pekiştirmeyi ve optimize etmeyi planlıyor.

Proje koordinatörü, uzay veri merkezlerinin Dünya atmosferinin dışında güneş enerjisiyle çalıştırılarak Avrupa Birliği'nin 2050 yılına kadar CO₂ nötrlüğüne ulaşma hedefine katkıda bulunacağını belirtti.

„Ascend Çalışmasının Sonuçları, Veri Merkezlerinin Uzayda Kullanımının Avrupa’nın Dijital Peyzajını Dönüştürebileceğini ve Veri Barındırma ve İşleme için Daha Çevre Dostu ve Egemen Bir Çözüm Sunabileceğini Doğruluyor,” dedi Thales Alenia Teknik Direktörü Christophe Valorge.

Uluslararası Enerji Ajansı'na göre, 2020 yılında enerji kaynaklı sera gazı emisyonlarının yaklaşık %0,9'u veya toplam emisyonların %0,6'sı veri merkezleri ve veri iletim ağlarına atfedilmiştir.

Thales Alenia, Fransa'dan Thales ve İtalya'dan Leonardo'nun havacılık, uzay ve savunma sektörlerindeki ortak girişimi olarak, bu çalışmada Airbus gibi havacılık şirketi, Hewlett Packard Enterprise gibi sunucu ve bulut yazılım şirketi ve Orange telekomünikasyon grubu gibi ortaklarla iş birliği yaptı. Uzay veri merkezlerinin, dijital verilerin işlenmesi ve depolanmasıyla üretilen CO₂ emisyonlarını önemli ölçüde azaltmak için, yaşam döngüsü boyunca on kat daha az emisyon üreten bir roket fırlatma taşıtı geliştirilmesini gerektireceği tespit edildi.

Şirket, uzay veri merkezlerinin soğutma için suya ihtiyaç duymayacağını açıkladı.