Hayatının en iyi yatırımlarını yap
fair value · 20 million securities worldwide · 50 year history · 10 year estimates · leading business news

2 €'dan başlayarak güvence altına alın
Analyse
Profil
🇸🇦

Suudi Arabistan İthalatlar

Hisse Senedi Fiyatı

72,995 Milyar SAR
Değişim +/-
+5,852 Milyar SAR
Yüzde Değişim
+8,35 %

Suudi Arabistan'deki mevcut İthalatlar değeri 72,995 Milyar SAR'dir. Suudi Arabistan'deki İthalatlar, 01.02.2024'ta 67,143 Milyar SAR iken, 01.03.2024'te 72,995 Milyar SAR'ye yükseldi. 01.12.1968 ile 01.04.2024 arasında, Suudi Arabistan'deki ortalama GSYİH 73,34 Milyar SAR idi. Tüm zamanların en yüksek değeri 01.12.2005'de 222,99 Milyar SAR ile ulaşılırken, en düşük değer 01.12.1968'te 2,58 Milyar SAR olarak kaydedildi.

Kaynak: General Authority for Statistics, Saudi Arabia

İthalatlar

  • 3 Yıl

  • 5 Yıl

  • 10 Yıl

  • 25 Yıl

  • Max

İthalatlar

İthalatlar Tarihçe

TarihDeğer
01.03.202472,995 Milyar SAR
01.02.202467,143 Milyar SAR
01.01.202467,037 Milyar SAR
01.12.202362,2 Milyar SAR
01.11.202364,663 Milyar SAR
01.10.202374,867 Milyar SAR
01.09.202360,755 Milyar SAR
01.08.202367,437 Milyar SAR
01.07.202366,794 Milyar SAR
01.06.202360,8 Milyar SAR
1
2
3
4
5
...
17

İthalatlar ile Benzer Makro Göstergeleri

AdıGüncelÖncekiFrekans
🇸🇦
Altın rezervleri
323,07 Tonnes323,07 TonnesÇeyrek
🇸🇦
Cari Hesap
7,637 Milyar USD4,345 Milyar USDÇeyrek
🇸🇦
Cari Hesap GSYİH'ya
5,9 % of GDP13,6 % of GDPYıllık
🇸🇦
Gayri Safi Petrol İhracatı
18,689 Milyar SAR16,235 Milyar SARAylık
🇸🇦
Ham petrol üretimi
8.941 BBL/D/1K8.83 BBL/D/1KAylık
🇸🇦
Havale işlemleri
34,97 Milyar SAR37,2 Milyar SARÇeyrek
🇸🇦
İhracatlar
101,708 Milyar SAR103,439 Milyar SARAylık
🇸🇦
Petrol İhracatı
75,857 Milyar SAR79,326 Milyar SARAylık
🇸🇦
Sermaye Akışları
1,049 Milyar USD10,877 Milyar USDÇeyrek
🇸🇦
Terörizm Endeksi
1,366 Points2,387 PointsYıllık
🇸🇦
Ticaret Dengesi
41,411 Milyar SAR30,444 Milyar SARAylık
🇸🇦
Turist Gelişleri
27 Milyon. 16,51 Milyon. Yıllık
🇸🇦
Turizm gelirleri
135 Milyar SAR90,862 Milyar SARYıllık
🇸🇦
Yabancı Doğrudan Yatırımlar
2,526 Milyar USD3,517 Milyar USDÇeyrek

Suudi Arabistan'ın başlıca ithalat kalemleri şunlardır: makine, mekanik cihazlar ve elektrikli ekipmanlar (toplam ithalatın %27'si), ulaşım ekipmanları ve bunların parçaları (toplam ithalatın %16'sı), demir-çelik ürünleri (toplam ithalatın %13'ü), kimyasallar ve ilgili ürünler (toplam ithalatın %9'u) ve sebzeler (toplam ithalatın %6'sı). Başlıca ithalat ortakları ise şunlardır: Çin (toplam ithalatın %13'ü), Amerika Birleşik Devletleri (toplam ithalatın %12,6'sı), Almanya (toplam ithalatın %7'si) ve Japonya (toplam ithalatın %6'sı). Diğerleri arasında Güney Kore, Birleşik Arap Emirlikleri, Fransa ve İtalya bulunmaktadır.

İthalatlar nedir?

**İthalat: Küresel Ekonomideki Rolü ve Türkiye Ekonomisi Üzerindeki Etkileri** İthalat, bir ülkenin ekonomik canlılığı ve refahı üzerinde büyük bir etki yaratır. Bir ülke, kendi ihtiyaçlarını yerel kaynaklarla karşılayamadığında veya daha uygun maliyetlerle yurtdışından temin edebileceğinde, ithalat yoluna başvurur. Bu süreç, küresel ticaretin ve ekonomik globalleşmenin temel taşlarından biridir. Eulerpool'da, makro ekonomik verileri derinlemesine analiz ederken, ithalatın bir ülkenin ekonomisindeki kritik rolünü anlamak esastır. İthalat, yalnızca malların yurtiçine getirilmesinden ibaret değildir; aynı zamanda hizmetlerin, teknolojinin ve bilginin de ulusal sınırlar ötesine taşınması anlamına gelir. Bir ülkenin ithalat yapmasının başlıca sebeplerinden biri, belirli ürün veya hizmetlerin yurtiçinde üretilememesi ya da yurtdışında daha kalitesi yüksek veya daha ucuz olmasıdır. Örneğin, Türkiye'nin petrol, doğalgaz ve bazı endüstriyel hammaddeler gibi kritik kaynaklarını büyük ölçüde ithal etmesi gerekir. Enerji ithalatı, Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılamak için gereklidir ve bu, ülkenin ekonomik büyümesi ve sanayileşmesi için temel bir faktördür. İthalatın makroekonomik etkileri, ticaret dengesi, döviz kurları, istihdam ve enflasyon gibi kilit ekonomik göstergeler üzerinde kendini gösterir. Ticaret dengesi, bir ülkenin ithalat ve ihracat arasındaki farkı belirler. İthalatın ihracattan fazla olduğu bir durumda, ülke ticaret açığı verir ve bu durum uzun vadede sürdürülebilir olmayabilir, zira döviz rezervlerinin azalmasına neden olabilir. Döviz kurları üzerindeki etkileri ise daha karmaşıktır; aşırı ithalat döviz talebini artırarak yerel para biriminin değer kaybetmesine neden olabilir. Eğer ithalat, üretim sürecinde kullanılacak ara mallar ve hammaddeler gibi ürünleri kapsıyorsa, bu durum üretkenliği ve verimliliği artırabilir. Ancak, tüketim mallarının ithalatı yerel ürünlerle rekabete girerek yerli üreticileri zor durumda bırakabilir. Bu durum, uzun vadede yerli sanayinin gelişimini yavaşlatabilir ve işsizliğin artmasına sebep olabilir. Türkiye özelinde baktığımızda, ithalatın ekonomi üzerindeki etkisini anlamak için belirli sektörlere dikkatlice bakmak gerekir. Türkiye, otomotiv, tekstil, elektronik ve beyaz eşya gibi birçok sektörde önemli bir üretim kapasitesine sahiptir. Bu sektörlerin büyük bir kısmı, üretim süreçlerinde ithal edilen ara mallarına büyük ölçüde bağımlıdır. Örneğin, otomotiv sektörü, yüksek kalitede çelik ve elektronik bileşenler gibi ara mallarını ithal eder. Bu malzemelerin yurtdışından temin edilmesi, yerli üreticilerin dünya pazarında rekabetçi olabilmeleri için hayati öneme sahiptir. Türkiye'nin ithalat portföyü, büyük ölçüde enerji kaynakları ve sanayi mallarına dayanmaktadır. Enerji ithalatı, Türkiye'nin toplam ithalatının önemli bir kısmını oluşturur ve bu durum, döviz rezervleri üzerindeki baskıyı artırır. Enerji fiyatlarının uluslararası piyasalarda dalgalanması, Türkiye ekonomisi üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Yüksek enerji maliyetleri, üretim maliyetlerini artırarak enflasyona yol açabilir. Bu durum, Türkiye'nin büyüme potansiyelini sınırlayabilir ve dış ticaret açığını genişletebilir. İthalatın enflasyon üzerindeki etkisi karmaşıktır. Döviz kuru ile ithalat fiyatları arasındaki ilişki, yerel fiyat seviyesi üzerinde doğrudan etkilidir. Döviz kurunun değer kaybetmesi, ithalat maliyetlerinin artmasına ve dolayısıyla genel fiyat seviyesinin yükselmesine neden olabilir. Bu durum, ithal girdi maliyetlerini artırarak, yerli üreticilerin maliyetlerini etkileyecek ve bu da nihai ürün fiyatlarına yansıyacaktır. Enflasyonist baskılar, merkez bankasının para politikalarını sıkılaştırmasına neden olabilir ve bu da ekonomik büyüme üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir. Türkiye'nin ithalat yapısının bir diğer önemli yönü de, teknoloji ithalatıdır. Yüksek teknoloji ürünlerinin ithalatı, yerli üretim kapasitesini ve verimliliği artırmak için kritik öneme sahiptir. Teknolojik gelişmeler, üretim süreçlerinde verimliliği artırarak maliyetleri düşürebilir ve rekabet gücünü artırabilir. Ancak, teknoloji ithalatı ile ilgili olarak dikkate alınması gereken bir diğer önemli nokta, fikri mülkiyet hakları ve lisans anlaşmalarıdır. Bu anlaşmalar, yerli üreticilerin inovasyon kapasitesini sınırlayabilir ve bağımlılığı artırabilir. İthalatın bir ülkenin ekonomik stratejileri üzerindeki etkisi, hükümet politikaları ve ticaret anlaşmaları ile de şekillenir. Türkiye, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşması kapsamında birçok ürünü gümrüksüz olarak ithal edebilmekte ve bu durum, ticaret hacmini artırmaktadır. Ancak, bu tür ticaret anlaşmaları, yerli üreticiler üzerinde rekabet baskısı yaratabilir ve korumacı politikaların tasarlanmasını gerektirebilir. Türkiye'nin serbest ticaret anlaşmaları ve ikili ticaret anlaşmaları, ithalatı kolaylaştırırken aynı zamanda yerli sanayinin gelişimine yönelik politikaların da düzenlenmesini gerektirir. Sonuç olarak, ithalat, küresel ekonomik entegrasyonun vazgeçilmez bir parçasıdır ve bir ülkenin ekonomik yapısının şekillenmesinde kritik bir rol oynar. Türkiye'nin ithalat yapısı, hem fırsatlar hem de riskler barındırmaktadır. İthalatın ekonomik etkilerini yönetmek için dengeli bir ticaret politikası ve stratejik planlama gerekmektedir. Eulerpool olarak, makro ekonomik verilerin doğru ve kapsamlı bir şekilde analiz edilmesi, bu tür ekonomik süreçlerin daha iyi anlaşılmasını ve daha etkili stratejilerin geliştirilmesini sağlayabilir. İthalatın makroekonomik dinamiklerini anlamak, Türkiye’nin sürdürülebilir ekonomik büyüme ve kalkınma hedeflerine ulaşmasında önemli bir adımdır.