Hayatının en iyi yatırımlarını yap
2 €'dan başlayarak güvence altına alın Azerbaycan Dış Borç
Hisse Senedi Fiyatı
Azerbaycan'deki mevcut Dış Borç değeri 15,648 Milyar USD dir. Azerbaycan'deki Dış Borç, 01.01.2020 tarihinde 16,478 Milyar USD iken, 01.01.2021 tarihinde 15,648 Milyar USD'ye düştü. 01.01.1993 ile 01.01.2022 arasında, Azerbaycan'deki ortalama GSYİH 6,77 Milyar USD idi. Tüm zamanların en yüksek değeri 01.01.2018 tarihinde 16,58 Milyar USD ile ulaşıldı, en düşük değer ise 01.01.1993 tarihinde 35,54 Milyon. USD ile kaydedildi.
Dış Borç ·
3 Yıl
5 Yıl
10 Yıl
25 Yıl
Max
Yurtdışı Borçlanma | |
---|---|
01.01.1993 | 35,54 Milyon. USD |
01.01.1994 | 112,82 Milyon. USD |
01.01.1995 | 320,99 Milyon. USD |
01.01.1996 | 438,31 Milyon. USD |
01.01.1997 | 508,06 Milyon. USD |
01.01.1998 | 706,60 Milyon. USD |
01.01.1999 | 1,29 Milyar USD |
01.01.2000 | 1,59 Milyar USD |
01.01.2001 | 1,52 Milyar USD |
01.01.2002 | 1,70 Milyar USD |
01.01.2003 | 1,96 Milyar USD |
01.01.2004 | 2,19 Milyar USD |
01.01.2005 | 2,27 Milyar USD |
01.01.2006 | 2,82 Milyar USD |
01.01.2007 | 3,92 Milyar USD |
01.01.2008 | 4,52 Milyar USD |
01.01.2009 | 4,58 Milyar USD |
01.01.2010 | 7,29 Milyar USD |
01.01.2011 | 7,72 Milyar USD |
01.01.2012 | 10,86 Milyar USD |
01.01.2013 | 10,60 Milyar USD |
01.01.2014 | 12,12 Milyar USD |
01.01.2015 | 13,34 Milyar USD |
01.01.2016 | 14,61 Milyar USD |
01.01.2017 | 15,44 Milyar USD |
01.01.2018 | 16,58 Milyar USD |
01.01.2019 | 16,54 Milyar USD |
01.01.2020 | 16,48 Milyar USD |
01.01.2021 | 15,65 Milyar USD |
Dış Borç Tarihçe
Tarih | Değer |
---|---|
01.01.2021 | 15,648 Milyar USD |
01.01.2020 | 16,478 Milyar USD |
01.01.2019 | 16,539 Milyar USD |
01.01.2018 | 16,583 Milyar USD |
01.01.2017 | 15,44 Milyar USD |
01.01.2016 | 14,609 Milyar USD |
01.01.2015 | 13,338 Milyar USD |
01.01.2014 | 12,117 Milyar USD |
01.01.2013 | 10,597 Milyar USD |
01.01.2012 | 10,857 Milyar USD |
Dış Borç ile Benzer Makro Göstergeleri
Adı | Güncel | Önceki | Frekans |
---|---|---|---|
🇦🇿 Altın rezervleri | 0 Tonnes | 0 Tonnes | Çeyrek |
🇦🇿 Cari Hesap | 1,655 Milyar USD | 1,519 Milyar USD | Çeyrek |
🇦🇿 Cari Hesap GSYİH'ya | 16,3 % of GDP | 30,5 % of GDP | Yıllık |
🇦🇿 Ham petrol üretimi | 595 BBL/D/1K | 595 BBL/D/1K | Aylık |
🇦🇿 Havale işlemleri | 225,7 Milyon. USD | 243 Milyon. USD | Çeyrek |
🇦🇿 İhracatlar | 7,376 Milyar USD | 6,669 Milyar USD | Çeyrek |
🇦🇿 İthalatlar | 4,547 Milyar USD | 4,182 Milyar USD | Çeyrek |
🇦🇿 Sermaye Akışları | 4,682 Milyar USD | 108,2 Milyon. USD | Çeyrek |
🇦🇿 Terörizm Endeksi | 0 Points | 0 Points | Yıllık |
🇦🇿 Ticaret Dengesi | 2,829 Milyar USD | 2,488 Milyar USD | Çeyrek |
🇦🇿 Turist Gelişleri | 9.493 | 1.848 | Yıllık |
🇦🇿 Yabancı Doğrudan Yatırımlar | 2,286 Milyar USD | 1,393 Milyar USD | Çeyrek |
Diğer ülkeler için Makroseiten Asya
- 🇨🇳Çin
- 🇮🇳Hindistan
- 🇮🇩Endonezya
- 🇯🇵Japonya
- 🇸🇦Suudi Arabistan
- 🇸🇬Singapur
- 🇰🇷Güney Kore
- 🇹🇷Türkiye
- 🇦🇫Afganistan
- 🇦🇲Ermenistan
- 🇧🇭Bahreyn
- 🇧🇩Bangladeş
- 🇧🇹Butan
- 🇧🇳Brunei
- 🇰🇭Kamboçya
- 🇹🇱Doğu Timor
- 🇬🇪Gürcistan
- 🇭🇰Hongkong
- 🇮🇷İran
- 🇮🇶Irak
- 🇮🇱İsrail
- 🇯🇴Ürdün
- 🇰🇿Kazakistan
- 🇰🇼Kuveyt
- 🇰🇬Kırgızistan
- 🇱🇦Laos
- 🇱🇧Lübnan
- 🇲🇴Makao
- 🇲🇾Malezya
- 🇲🇻Maldivler
- 🇲🇳Moğolistan
- 🇲🇲Myanmar
- 🇳🇵Nepal
- 🇰🇵Kuzey Kore
- 🇴🇲Umman
- 🇵🇰Pakistan
- 🇵🇸Filistin
- 🇵🇭Filipinler
- 🇶🇦Katar
- 🇱🇰Sri Lanka
- 🇸🇾Suriye
- 🇹🇼Tayvan
- 🇹🇯Tacikistan
- 🇹🇭Tayland
- 🇹🇲Türkmenistan
- 🇦🇪Birleşik Arap Emirlikleri
- 🇺🇿Özbekistan
- 🇻🇳Vietnam
- 🇾🇪Yemen
Dış Borç nedir?
Dış Borç: Türkiye Ekonomisinin Makroekonomik Dinamikleri Üzerindeki Etkisi Dış borç, bir ülkenin yabancı kredi verenlerden aldığı borçları ve bunların geri ödeme yükümlülüklerini ifade eder. Bu kavram, küreselleşmiş ekonomik sistemde büyük önem taşır ve Türkiye'nin makroekonomik dinamiklerini anlamak için hayati bir bileşendir. Eulerpool olarak, dış borcun Türkiye ekonomisi üzerindeki etkilerini anlamanızı ve buna göre stratejik kararlar almanızı kolaylaştırmak amacıyla bu kritik bilgileri sunuyoruz. Dış borcun tanımı ve kapsamı, mikro ekonomik analizlerle karıştırılmaması gereken bir konudur. Dış borç, genel olarak kamu sektörü ve özel sektör tarafından alınan dış kredilerin toplamını ifade eder. Kamu sektörü borçları genellikle uluslararası finans kuruluşlarından, yabancı devletlerden veya uluslararası tahvil piyasalarından alınır. Özel sektör borçları ise genellikle özel bankalar ve uluslararası yatırımcılar tarafından sağlanır. Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin dış borçlanmaya yönelmesinin çeşitli sebepleri bulunmaktadır. Bu sebepler arasında, sermaye açığının doldurulması, altyapı yatırımlarının finansmanı, cari açıkların kapatılması ve ekonomik büyümenin sürdürülebilmesi için gerekli olan kaynakların sağlanması yer alır. Ancak, dış borçlanmanın artırılması, doğru yönetilmediği takdirde çeşitli ekonomik riskler doğurabilir. Örneğin, yüksek dış borç, ülkenin döviz rezervlerini olumsuz etkileyebilir ve döviz kuru üzerinde baskı oluşturarak yerel para biriminin değer kaybetmesine yol açabilir. Dış borcun geri ödeme yükümlülüklerinin artması, kamu maliyesi üzerinde bir yük oluşturabilir ve bütçe dengelerini bozabilir. Aynı zamanda, özel sektörün yüksek borçluluk seviyesi, finansal istikrarı tehdit edebilir ve bankacılık sistemi üzerinde riskler yaratabilir. Türkiye ekonomisinde dış borcun tarihi sürecine baktığımızda, 1980'li yıllar itibariyle yoğun bir dış borçlanma sürecinin başladığını görebiliriz. Bu süreç, 2001 ekonomik krizi ve 2008 küresel finansal kriz gibi dönüm noktalarında belirgin şekilde artış göstermiştir. Son yıllarda ise, özellikle 2018’de yaşanan döviz krizinin ardından, dış borcun sürdürülebilirliği ve yönetimi konusunda daha temkinli bir yaklaşım benimsenmiştir. Dış borcun Türkiye ekonomisine etkilerini daha detaylı incelerken, birkaç ana başlık öne çıkmaktadır. İlk olarak, dış borcun GSYİH'ya oranı (Dış Borç/GDP oranı) önemli bir göstergedir. Bu oran, borcun ekonominin büyüme kapasitesine oranla ne kadar büyük olduğunu gösterir. Türkiye’de bu oran, son yıllarda artış eğiliminde olup risk unsuru olarak değerlendirilmektedir. Bir diğer önemli gösterge, dış borcun vadesine göre dağılımıdır. Kısa vadeli borçların yüksek olması, likidite riskini artırır ve ülkenin dış şoklara karşı kırılganlığını yükseltir. Türkiye’de kısa vadeli borçların toplam borç içindeki payı dikkate alındığında, bu durumun hem kamu sektörü hem de özel sektör açısından dikkatle yönetilmesi gereken bir alan olduğu görülmektedir. Dış borcun faiz oranları ve geri ödeme koşulları da borç sürdürülebilirliği açısından kritik rol oynar. Yüksek faiz oranları ve sıkı geri ödeme şartları, borç yönetimini zorlaştırır ve ülke ekonomisinin üzerindeki baskıyı artırır. Türkiye’nin dış borcunun büyük bir kısmı döviz cinsinden olup, döviz kurlarındaki dalgalanmalar borcun maliyetini etkileyen önemli bir faktördür. Makroekonomik veriler ışığında dış borcun Türkiye ekonomisine etkilerini analiz ederken, döviz cinsinden borcun yüksek olması nedeniyle döviz kuru politikalarının önemi de vurgulanmalıdır. Döviz kurlarındaki ani değişimler, borcun geri ödenebilirliğini sıkıntıya sokabilir ve ekonomik istikrarı tehdit edebilir. Döviz kuru dalgalanmaları aynı zamanda enflasyon üzerinde de baskı oluşturarak iç piyasalarda fiyat istikrarını zorlaştırabilir. Dış borcun yönetimi konusunda Türkiye’nin aldığı tedbirler ve politikalar da önemlidir. Özellikle, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından yapılan borç yönetimi stratejileri, dış borcun sürdürülebilirliği ve yönetilebilirliği açısından kritik rol oynamaktadır. Bu stratejiler arasında borcun yeniden yapılandırılması, uzun vadeli borçlanma hedefleri, faiz oranlarının yönetimi ve döviz rezervlerinin artırılması gibi önlemler bulunmaktadır. Sonuç olarak, dış borç, Türkiye ekonomisinin makroekonomik dinamikleri üzerinde büyük bir etkiye sahip olan karmaşık bir konudur. Eulerpool olarak, dış borç verilerini analiz ederek, Türkiye ekonomisinin mevcut durumunu ve gelecekte karşılaşabileceği riskleri daha iyi anlamanızı sağlamayı amaçlıyoruz. Dış borcun doğru yönetilmesi, ekonomik büyümeyi desteklerken, mali istikrarın korunmasına da katkıda bulunacaktır. Bu nedenle, dış borcun sürdürülebilirliği ve yönetimi konularında atılacak her adım, Türkiye'nin ekonomik geleceği için büyük önem taşımaktadır.