Hayatının en iyi yatırımlarını yap
fair value · 20 million securities worldwide · 50 year history · 10 year estimates · leading business news

2 €'dan başlayarak güvence altına alın
Analyse
Profil
🇪🇸

İspanya İthalatlar

Hisse Senedi Fiyatı

33,476 Milyar EUR
Değişim +/-
-708,935 Milyon. EUR
Yüzde Değişim
-2,10 %

Mevcut İthalatlar değeri İspanya'de 33,476 Milyar EUR’dir. İthalatlar, İspanya'de 01.02.2024 tarihinde 34,185 Milyar EUR iken 01.03.2024 tarihinde 33,476 Milyar EUR'ye düştü. 01.01.1962 ile 01.04.2024 arasında ortalama GSYİH, İspanya'de 10,39 Milyar EUR’dir. Tüm zamanların en yüksek değeri 01.09.2022 tarihinde 41,60 Milyar EUR ile ulaşıldı, en düşük değer ise 01.01.1962 tarihinde 37,44 Milyon. EUR olarak kaydedildi.

Kaynak: Ministerio de Industria, Comercio y Turismo

İthalatlar

  • 3 Yıl

  • 5 Yıl

  • 10 Yıl

  • 25 Yıl

  • Max

İthalatlar

İthalatlar Tarihçe

TarihDeğer
01.03.202433,476 Milyar EUR
01.02.202434,185 Milyar EUR
01.01.202433,873 Milyar EUR
01.12.202332,35 Milyar EUR
01.11.202337,304 Milyar EUR
01.10.202337,413 Milyar EUR
01.09.202334,853 Milyar EUR
01.08.202330,609 Milyar EUR
01.07.202335,348 Milyar EUR
01.06.202336,338 Milyar EUR
1
2
3
4
5
...
75

İthalatlar ile Benzer Makro Göstergeleri

AdıGüncelÖncekiFrekans
🇪🇸
Altın rezervleri
281,58 Tonnes281,58 TonnesÇeyrek
🇪🇸
Cari Hesap
5,555 Milyar EUR2,834 Milyar EURAylık
🇪🇸
Cari Hesap GSYİH'ya
2,6 % of GDP0,6 % of GDPYıllık
🇪🇸
Doğalgaz İthalatı
0 Terajoule105.328,254 TerajouleAylık
🇪🇸
Havale işlemleri
7,617 Milyar EUR4,464 Milyar EURÇeyrek
🇪🇸
İhracatlar
33,391 Milyar EUR31,45 Milyar EURAylık
🇪🇸
Sermaye Akışları
8,644 Milyar EUR5,412 Milyar EURAylık
🇪🇸
Silah satışları
940 Milyon. SIPRI TIV970 Milyon. SIPRI TIVYıllık
🇪🇸
Terörizm Endeksi
1,669 Points2,712 PointsYıllık
🇪🇸
Ticaret Dengesi
-4,656 Milyar EUR-2,026 Milyar EURAylık
🇪🇸
Ticaret Koşulları
96,2 points97 pointsAylık
🇪🇸
Turist Gelişleri
9,313 Milyon. 9,256 Milyon. Aylık
🇪🇸
Turizm gelirleri
6,658 Milyar EUR5,191 Milyar EURAylık
🇪🇸
Yabancı Doğrudan Yatırımlar
2,158 Milyar EUR-1,018 Milyar EURAylık
🇪🇸
Yurt Dışı Borçlarının GSYİH'ye Oranı
167 % of GDP165 % of GDPÇeyrek
🇪🇸
Yurtdışı Borçlanma
2,475 Bio. EUR2,418 Bio. EURÇeyrek

İspanya'ya yapılan ithalat, enerji ithalatının fiyat ve hacimlerindeki artış nedeniyle artarak 2022'de yeni bir rekor seviyeye ulaştı. İspanya'nın başlıca ithalat kalemleri enerji ürünleri, sermaye malları, kimyasallar, gıda, içecek ve tütün ile tüketici mamulleridir. Ülkenin ana ithalat ortağı, toplam ithalatın %45'ini oluşturan AB'dir. Bu bağlamda özellikle Almanya ve Fransa (%9'er), ardından Çin (%11), ABD (%7), Birleşik Krallık (%3) ve Türkiye, Brezilya ve Fas (%2'şer) gelmektedir.

İthalatlar nedir?

**İthalat: Küresel Ekonomideki Rolü ve Türkiye Ekonomisi Üzerindeki Etkileri** İthalat, bir ülkenin ekonomik canlılığı ve refahı üzerinde büyük bir etki yaratır. Bir ülke, kendi ihtiyaçlarını yerel kaynaklarla karşılayamadığında veya daha uygun maliyetlerle yurtdışından temin edebileceğinde, ithalat yoluna başvurur. Bu süreç, küresel ticaretin ve ekonomik globalleşmenin temel taşlarından biridir. Eulerpool'da, makro ekonomik verileri derinlemesine analiz ederken, ithalatın bir ülkenin ekonomisindeki kritik rolünü anlamak esastır. İthalat, yalnızca malların yurtiçine getirilmesinden ibaret değildir; aynı zamanda hizmetlerin, teknolojinin ve bilginin de ulusal sınırlar ötesine taşınması anlamına gelir. Bir ülkenin ithalat yapmasının başlıca sebeplerinden biri, belirli ürün veya hizmetlerin yurtiçinde üretilememesi ya da yurtdışında daha kalitesi yüksek veya daha ucuz olmasıdır. Örneğin, Türkiye'nin petrol, doğalgaz ve bazı endüstriyel hammaddeler gibi kritik kaynaklarını büyük ölçüde ithal etmesi gerekir. Enerji ithalatı, Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılamak için gereklidir ve bu, ülkenin ekonomik büyümesi ve sanayileşmesi için temel bir faktördür. İthalatın makroekonomik etkileri, ticaret dengesi, döviz kurları, istihdam ve enflasyon gibi kilit ekonomik göstergeler üzerinde kendini gösterir. Ticaret dengesi, bir ülkenin ithalat ve ihracat arasındaki farkı belirler. İthalatın ihracattan fazla olduğu bir durumda, ülke ticaret açığı verir ve bu durum uzun vadede sürdürülebilir olmayabilir, zira döviz rezervlerinin azalmasına neden olabilir. Döviz kurları üzerindeki etkileri ise daha karmaşıktır; aşırı ithalat döviz talebini artırarak yerel para biriminin değer kaybetmesine neden olabilir. Eğer ithalat, üretim sürecinde kullanılacak ara mallar ve hammaddeler gibi ürünleri kapsıyorsa, bu durum üretkenliği ve verimliliği artırabilir. Ancak, tüketim mallarının ithalatı yerel ürünlerle rekabete girerek yerli üreticileri zor durumda bırakabilir. Bu durum, uzun vadede yerli sanayinin gelişimini yavaşlatabilir ve işsizliğin artmasına sebep olabilir. Türkiye özelinde baktığımızda, ithalatın ekonomi üzerindeki etkisini anlamak için belirli sektörlere dikkatlice bakmak gerekir. Türkiye, otomotiv, tekstil, elektronik ve beyaz eşya gibi birçok sektörde önemli bir üretim kapasitesine sahiptir. Bu sektörlerin büyük bir kısmı, üretim süreçlerinde ithal edilen ara mallarına büyük ölçüde bağımlıdır. Örneğin, otomotiv sektörü, yüksek kalitede çelik ve elektronik bileşenler gibi ara mallarını ithal eder. Bu malzemelerin yurtdışından temin edilmesi, yerli üreticilerin dünya pazarında rekabetçi olabilmeleri için hayati öneme sahiptir. Türkiye'nin ithalat portföyü, büyük ölçüde enerji kaynakları ve sanayi mallarına dayanmaktadır. Enerji ithalatı, Türkiye'nin toplam ithalatının önemli bir kısmını oluşturur ve bu durum, döviz rezervleri üzerindeki baskıyı artırır. Enerji fiyatlarının uluslararası piyasalarda dalgalanması, Türkiye ekonomisi üzerinde doğrudan bir etkiye sahiptir. Yüksek enerji maliyetleri, üretim maliyetlerini artırarak enflasyona yol açabilir. Bu durum, Türkiye'nin büyüme potansiyelini sınırlayabilir ve dış ticaret açığını genişletebilir. İthalatın enflasyon üzerindeki etkisi karmaşıktır. Döviz kuru ile ithalat fiyatları arasındaki ilişki, yerel fiyat seviyesi üzerinde doğrudan etkilidir. Döviz kurunun değer kaybetmesi, ithalat maliyetlerinin artmasına ve dolayısıyla genel fiyat seviyesinin yükselmesine neden olabilir. Bu durum, ithal girdi maliyetlerini artırarak, yerli üreticilerin maliyetlerini etkileyecek ve bu da nihai ürün fiyatlarına yansıyacaktır. Enflasyonist baskılar, merkez bankasının para politikalarını sıkılaştırmasına neden olabilir ve bu da ekonomik büyüme üzerinde olumsuz bir etkiye sahip olabilir. Türkiye'nin ithalat yapısının bir diğer önemli yönü de, teknoloji ithalatıdır. Yüksek teknoloji ürünlerinin ithalatı, yerli üretim kapasitesini ve verimliliği artırmak için kritik öneme sahiptir. Teknolojik gelişmeler, üretim süreçlerinde verimliliği artırarak maliyetleri düşürebilir ve rekabet gücünü artırabilir. Ancak, teknoloji ithalatı ile ilgili olarak dikkate alınması gereken bir diğer önemli nokta, fikri mülkiyet hakları ve lisans anlaşmalarıdır. Bu anlaşmalar, yerli üreticilerin inovasyon kapasitesini sınırlayabilir ve bağımlılığı artırabilir. İthalatın bir ülkenin ekonomik stratejileri üzerindeki etkisi, hükümet politikaları ve ticaret anlaşmaları ile de şekillenir. Türkiye, Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği anlaşması kapsamında birçok ürünü gümrüksüz olarak ithal edebilmekte ve bu durum, ticaret hacmini artırmaktadır. Ancak, bu tür ticaret anlaşmaları, yerli üreticiler üzerinde rekabet baskısı yaratabilir ve korumacı politikaların tasarlanmasını gerektirebilir. Türkiye'nin serbest ticaret anlaşmaları ve ikili ticaret anlaşmaları, ithalatı kolaylaştırırken aynı zamanda yerli sanayinin gelişimine yönelik politikaların da düzenlenmesini gerektirir. Sonuç olarak, ithalat, küresel ekonomik entegrasyonun vazgeçilmez bir parçasıdır ve bir ülkenin ekonomik yapısının şekillenmesinde kritik bir rol oynar. Türkiye'nin ithalat yapısı, hem fırsatlar hem de riskler barındırmaktadır. İthalatın ekonomik etkilerini yönetmek için dengeli bir ticaret politikası ve stratejik planlama gerekmektedir. Eulerpool olarak, makro ekonomik verilerin doğru ve kapsamlı bir şekilde analiz edilmesi, bu tür ekonomik süreçlerin daha iyi anlaşılmasını ve daha etkili stratejilerin geliştirilmesini sağlayabilir. İthalatın makroekonomik dinamiklerini anlamak, Türkiye’nin sürdürülebilir ekonomik büyüme ve kalkınma hedeflerine ulaşmasında önemli bir adımdır.