Hayatının en iyi yatırımlarını yap

2 €'dan başlayarak güvence altına alın
Analyse
Profil
🇩🇰

Danimarka Kapasite Kullanımı

Hisse Senedi Fiyatı

81,4 %
Değişim +/-
+0,7 %
Yüzde Değişim
+0,86 %

Danimarka'deki mevcut Kapasite Kullanımı değeri 81,4 %'dir. Danimarka'deki Kapasite Kullanımı, 01.03.2024'de 80,7 % iken 01.06.2024 tarihinde 81,4 %'e yükseldi. 01.03.1987 ile 01.09.2024 arasında, Danimarka'deki ortalama GSYİH 81,17 % idi. Tüm zamanların en yüksek seviyesi 01.06.2007 tarihinde 88,90 % ile ulaşılırken, en düşük değer 01.12.2009 tarihinde 71,60 % ile kaydedildi.

Kaynak: European Commission

Kapasite Kullanımı

  • 3 Yıl

  • 5 Yıl

  • 10 Yıl

  • 25 Yıl

  • Max

Kapasite Kullanım Oranı

Kapasite Kullanımı Tarihçe

TarihDeğer
01.06.202481,4 %
01.03.202480,7 %
01.12.202382 %
01.09.202382,5 %
01.06.202382,4 %
01.03.202381,5 %
01.12.202281,4 %
01.09.202282,7 %
01.06.202285,8 %
01.03.202285 %
1
2
3
4
5
...
15

Kapasite Kullanımı ile Benzer Makro Göstergeleri

AdıGüncelÖncekiFrekans
🇩🇰
Araç Kayıtları
15.583 Units12.88 UnitsAylık
🇩🇰
Elektrik Üretimi
2.199,259 Gigawatt-hour2.247,851 Gigawatt-hourAylık
🇩🇰
Elektrikli Otomobillerin Onayları
7.239 Units6.58 UnitsAylık
🇩🇰
İflaslar
597 Companies352 CompaniesAylık
🇩🇰
İmalat üretimi
11,1 %22,8 %Aylık
🇩🇰
İmalat Üretimi Aylık Değişim
11,3 %-4,2 %Aylık
🇩🇰
İş ortamı
0 points2 pointsAylık
🇩🇰
Madencilik üretimi
-2,6 %12,6 %Aylık
🇩🇰
Sanayi Üretimi
24,5 %-3,2 %Aylık
🇩🇰
Sanayi Üretimi Aylık Değişim
11,2 %-4 %Aylık
🇩🇰
Stok Değişiklikleri
-6,7 Milyon. DKK-2,3 Milyon. DKKÇeyrek
🇩🇰
Yeni siparişler
12 points0 pointsÇeyrek

Kapasite Kullanımı nedir?

Kapasite Kullanım Oranı Hakkında Detaylı Bir İnceleme Kapasite kullanım oranı, bir ekonomide mevcut üretim kapasitesinin ne kadarının etkin bir şekilde kullanıldığını ölçen önemli bir göstergedir. Bu oran, ülke ekonomisini, endüstri trendlerini ve işletme performansını analiz etmek isteyen makroekonomistler, yatırımcılar ve iş dünyası profesyonelleri için hayati bir veridir. Eulerpool olarak, makroekonomi verilerini detaylı ve anlaşılır bir şekilde sunmayı amaçlayan bir platformuz ve kapasite kullanım oranı da verilerimiz arasında önemli bir yer tutmaktadır. Kapasite kullanım oranı, bir üretim biriminin veya endüstrinin tam bir üretim kapasitesine ne kadar yaklaştığını gösterir. Örneğin, bir fabrikada işlem gören makineler, işgücü ve diğer kaynaklar tam kapasitede çalıştığında bu oran %100 olur. Ancak, çoğu durumda, çeşitli sebeplerden dolayı bu %100 seviyesine ulaşılamaz; dolayısıyla oran genellikle daha düşüktür. Bu göstergenin hesaplanmasında kullanılan formül ise oldukça basittir: Gerçekleşen Üretim / Potansiyel Üretim = Kapasite Kullanım Oranı. Bu oran, ekonomik döngülerin ve işletme faaliyetlerinin nasıl ilerlediğini anlamak için güçlü bir araçtır. Düşük kapasite kullanım oranları, genellikle ekonomik durgunluğu veya talep yetersizliğini işaret ederken, yüksek oranlar talep artışı ve ekonomik büyümeye işaret edebilir. Ancak aşırı yüksek oranlar, işletmelerin aşırı yük altında olduğuna ve yeni yatırımlara ihtiyaç duyulduğuna da işaret edebilir. Kapasite kullanım oranı, aynı zamanda ekonomik politika belirleyicileri tarafından da yakından takip edilir. Özellikle merkez bankaları, enflasyon ve para politikalarını şekillendirirken bu orana dikkat ederler. Yüksek kapasite kullanım oranları, talebin arzı aşması durumunda fiyatların artacağı ve enflasyon tehlikesi doğuracağı anlamına gelebilir. Aynı şekilde, düşük kapasite kullanım oranları ise deflasyon riskini ve işsizliğin arttığını gösterebilir. Bir ülkenin veya endüstrinin kapasite kullanım oranlarını belirlemek için çeşitli yöntemler kullanılabilir. Bu yöntemler arasında anketler, imalat verileri, enerji tüketimi ve iş gücü istatistikleri gibi farklı veri kaynaklarının analiz edilmesi yer alır. Birçok ülke, belirli aralıklarla bu verileri toplar ve kamuoyuna sunar. Türkiye'de, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) ve Merkez Bankası bu tür verilerin başlıca kaynaklarıdır. Kapasite kullanım oranının doğru bir şekilde analiz edilmesi, işletmelerin stratejik planlama yaparken daha bilinçli kararlar almasına olanak tanır. Örneğin, düşük kapasite kullanım oranları, işletmelerin mevcut kaynaklarını daha verimli kullanabilmek için maliyet azaltıcı önlemler alması gerektiğini gösterebilir. Aynı şekilde, yüksek kapasite kullanım oranları, yeni yatırımlar yapma ve üretim kapasitesini artırma gerekliliğini ifade eder. Makroekonomik analistler ve yatırımcılar için, kapasite kullanım oranındaki değişiklikler önemli sinyallerdir. Orandaki artış veya azalışlar, ekonominin genel sağlığı hakkında hızlı ve güvenilir bir fikir verebilir. Bu nedenle, birçok yatırımcı ve analist, yatırım kararlarını alırken bu veriyi yakından takip eder. Bu oran, sadece üretim kapasitesi ile sınırlı kalmaz; aynı zamanda hizmet sektörü ve diğer alanlarda da büyük öneme sahiptir. Örneğin, bir havayolu şirketi için uçaklarının hangi sıklıkta uçtuğu ve doluluk oranları kapasite kullanımını belirler. Benzer şekilde, oteller için oda doluluk oranları, kapasitelerinin ne kadar etkin kullanıldığı hakkında bilgi verir. Kapasite kullanım oranı, küresel ekonomi içinde de kritik bir role sahiptir. Özellikle büyük endüstriyel üretim merkezleri olan ülkelerde, bu oranların analiz edilmesi global tedarik zincirleri ve ticaret akışları hakkında önemli bilgiler sunar. Uluslararası yatırımcılar ve ticaret ortakları, bu verilere dayanarak stratejik kararlar alabilir ve risk yönetimi yapabilir. Son olarak, kapasite kullanım oranının gelecekteki projeksiyonları da ekonomik tahminler açısından büyük değer taşır. İşletmeler ve ekonomistler, geçmiş verilere dayanarak gelecekteki kapasite kullanım düzeylerini tahmin eder ve bu tahminler ışığında stratejik planlamalar yapar. İleriye dönük tahminler, ekonomik büyüme hedefleri, yatırım planları ve işletme maliyetleri üzerinde doğrudan etkili olabilir. Sonuç olarak, kapasite kullanım oranı ekonomik analizlerin vazgeçilmez araçlarından biridir. Eulerpool olarak, kullanıcılarımıza bu tür verileri anlaşılır ve güncel bir şekilde sunmayı hedefliyoruz. Kapasite kullanım oranı, hem mikro hem de makro düzeyde ekonomik sağlığı anlamak için kritik bir göstergedir ve işletmelerden hükümet politikalarına kadar geniş bir yelpazede karar alma süreçlerine doğrudan etkide bulunur. Bu nedenle, bu verinin dikkatlice izlenmesi ve doğru bir şekilde yorumlanması büyük önem taşımaktadır.